EDİRNE ADASARHANLI KÖYÜ

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Ailelerimiz
  4. »
  5. SAYIT UÇAK

SAYIT UÇAK

Enver Erkan Enver Erkan -
662 0

SAYIT UÇAK

ZAMAN-MEKAN-İNSAN

1930’larda Atatürk’ün tarımda makineleşme hamlesinin meyveleri Adasarhanlı’da 1960’larda özellikle de Ergene ovasının seddenin bitirilip su taşkınlarından kurtarılarak tarıma kazandırılması ile büyük bir hızla arttı.

Her çocuğun emekleme dönemi gibi makineleşmenin de emekleme dönemi bizden azıcık önce oldu tam tanıklık edemedik belki lakin duyduk ve ucundan kıyısından tanıklık ettiklerimiz de oldu.

Köye gelen ilk traktörler olsun, su motorları olsun özellikle Amerika’dan veya Avrupa ülkelerinden ithalat yoluyla oldu. Bunların bazıları da kullanılmış ikinci el makinelerdi ki hibe olarak gönderilmiş işe yarayanlar kullanılmış, bazıları da başımıza bela olmuşlardır. Parça temini o günün şartlarında güç olduğundan çoğu çok çabuk hurdaya ayrıldı veya deneme yanılma yoluyla bilgi tecrübe sahibi olan ustalar veya sahipleri tarafından tamir edilip kullanıldığı kadar kullanıldılar.

Elveda Rumeli dizisindeki Ramiz aganın terzi damadının çarşıdaki bir esnafta görüp parasını bir türlü denkleyemediği için alamadığı dikiş makinesi sahnesi çok güzel özetlemişti yokluğu ve özenmeyi, ihtiyacı. Parayı denkleyip almaya gittiğindeyse makine satılmıştı. Damat;

-Nasıl satıldı, ne demek satıldı? O benimdi, ben alacaktım, şeklinde, kendi kendine kahredip

Sinirlenmiş, üzülmüştü. Lakin olan olmuştu.

Köyümüz sakinlerinden Sait Uçak Yunanistan- ki o zaman Osmanlı toprağı olan bölge- dan mübadele ile geldiği ülkemizde annesi ile birlikte önce Saatağacı köyüne gelirler. Annesi orada evlenir. Ancak üvey baba Sayıt’ı evde gereksiz yere bir boğaz doyurmaya gerek yok deyip önce Küplü’ye çoban olarak verir. Daha sonra köyümüze çoban olarak verilir. Askerlik dönüşü Subaşı’dan Fatma hanımla evlenir. Hayatlarının sonuna kadar Adasarhanlı’da sürdürürler

Makine, ve teknoloji sevdalısıydı. Köyün ilk motorcularındandır. Yaşıtım olanlar hatta biraz sonrası bile bahçelerindeki –yatık- dediğimiz su motorlarını hatırlayacaklardır. Onların bazılarını tamir edip bazılarından parça aktarıp daha sağlam olanını çalıştırmıştır. Yok zamanların adsız kahramanlarıydılar. Zorlukları keyifli hale getirip hayatı güzelleştirdiler. Düşünsenize hala öküzlerle, at, inekle tarla sürüp çiftçilik yapıyorduk. Kim bu işleri ayağında çarıkla yürütürdü. Tabi o zaman onlar vardı, herkes eşit şartlarda olunca öyle bilinip öyle sürdürülüyordu hayat.

Rahmetli Aliye abla ile sohbetimizde köyümüzün yeni inşası sırasında komşu köyümüz olan Küplüden gelip bizim köyde ev, ahır, kümes yaparken çok kişinin usta olduklarını söylemişti. İşte bizim ustalarımız da görüp yaşayarak bilgilerini bir birine aktararak, deneme yanılma yoluyla ustalaşmışlardır. Okullu ustamız çok azdı. Öğrenmek isteyenler onarlın yanında her türlü özveri ile öğrenmişlerdir. Şimdiki kızanlar gibi usta bana laf söyledi, azarladı, payladı vs. deyip akşamı beklemeden eve pırlamazdı. Psikolojileri tamir etmeyi öğrenecekleri aletler kadar çabuk bozulmazdı.  Benden sonra olduysa ben bilmiyorum. Son motorcu, tamirci çırağı Davut’tu. Ki artık o da çok şanslıydı çünkü ustaların bollaştığı bir dönemdeydi.

Sayıt ağa da biraz merak çok da emekle teknoloji ve makineler konusunda kendini hayli yetiştirmiş insanlarımızdandı. Dikiş makinesi tamiri, lehim işleri, tüfek tamiri, güme sobası vs yapardı. On parmağında on marifet desek yeridir. Ben bilmem, ben yapmam, yapamam demeyi bilmeyen nesildendi.

Oğulları Aydın’ı ve Orhan’ı da motorlar konusunda yetiştirmiştir. Onlar da hem traktör şoförlüğü hem ufak tefek tamirlerden anlayacak şekilde yetiştiler. Köyde şahıslarda ve daha sonra kooperatifte motorculuk yaptılar.

Aydın eniştemiz paylaştığımız fotoğraflardan birinde Şaban İsmail’in oğlu Hüseyin Bilenle çok defa muavin olarak gittiği İstanbul yolculuklarından birinde halde çekilmiş. Yetiştirilen kavun, karpuzlar İstanbul Meyve Sebze Haline, koyun kuzular da Sütlüce Hayvan Pazarına taşınırdı köyümüz kamyonları ve kamyoncuları tarafından.

Şakir Akduman,  Austin kamyonla, Enver Sert Ford, Osman Gündoğan BMC kamyonla,  Derviş, Süleyman Yıldırım kardeşler Bedford, Nail Doğru Bedford kamyonlarla hayli taşımacılık yaptılar. Köyümüze ve köylümüze çok emekleri vardır.

Sayıt aganın, soyadı kanunu çıkınca aldığı UÇAK soyadı da teknoloji’ye ve araç gereç tamirine olan merakından gelir. Askerde de kademe denen araç bakım onarım bölümünde hizmetini yapmış. Böylece hem tecrübesi artmış hem de yeni şeyler öğrenme fırsatı bulmuş.

Sayıt Uçak yukarıda da belirttiğim gibi mübadelede köyümüze gelip yerleşmiştir. Subaşı’dan Fatma yengemizle evlenmiştir. Torunlarının dediğine göre ufak tefek ama erkek kadınmış. Ağır başlı, lafını sözünü geçiren cinstenmiş. Benim aklımda kalan özelliği konuşması. Pomakçadan Türkçeye geçenlere özgü kırık Türkçesi ile kulağa hoş gelen bir konuşması vardı. Allah hepsine gani gani rahmet eylesin.

Sayıt-Fatma çiftinin üç erkek, bir kız çocukları vardı. Sayıt aga 1980’lerin başında vefat etti. Oğlu Süleyman ve eşi Fatma da onun ardından kısa aralıklarla vefat ettiler. Büyük oğlu Aydın 2004’te, Gelini Nevriye 2010’de vefat etti. Orhan 2020 da vefat etti. Son olarak da Uzunköprü’de evli olan kızı Hatice 2020 yılında vefat etti.

  1. Büyük oğul Aydın’dan beş kız, bir erkek torun sahibidir. Aydın köyümüz

halkından Eğitmen Halil’in (Şen) dört kızından en büyüğü Nevriye ile evlidir. Çocukları

  • Emine: Köyümüz halkından Bıyıklının İlhan Soyupak ile evlidir. Çocukları:

1.1.1. Öznur’un eşinin ismi Hayridir. Adapazarın’da yaşıyorlar. Eylül ve Mustafa isminde iki çocukları var

1.1.2. Seçkin, köyümüz halkının Süleyman Ürkmez’in kızı Nagehan ile evlidir. Seçkin Nagehan’ın da  Mert ve  Elif isminde iki çocukları vardır.

1.2. Hatice  komşu köylerimizden Kadıdondurma’dan  İbrahim Akkaya ile evlidir. Üç kız bir oğulları vardır. Çocuklarının isimleri Sinem, Çiğdem, Nagehan, Hüseyin’dir.

1.3.Ümit, komşu köylerimizden Akıncılar’dan Mehmet Akbaş ile evlidir. Ali ve Anıl isminde iki çocukları vardır.

1.3.1 Ali, Gizem Hanımla evlidir. Gizem ebe olarak görev yapmaktadır. Aybars isminde bir çocukları vardır.

1.3.2. Anıl. Betül hanımlar evlidir.

Not: (Anıl kardeşimizi daha önce Gençlerimizi tanıyalım serimizde tanıtmıştık.)

1.4.Gülsüm, Uzunköprü’de İhtiyaroğlu İnşaat firmasında sekreter olarak çalışmaktadır. Eşinin ismi Yücel’dir.

1.5. Nigar, Nida Terzi ile evlidir. Nida aslen Trabzonlu’dur. Ancak işi İstanbul’dadır ve orada yaşıyorlar. İki çocukları vardır.  Gürkan Makine Mühendisi, Burak İşletme bölümü mezundur.

1.6. Mustafa, dedesinin babasının (Yani büyük dede) ismini almıştır. Polis memuru olarak Lüleburgaz’da görev yapmaktadır. Eşinin ismi Zeliha’dır. Zeliha Küplü’dendir. İki kız çocuğu sahibidirler. Çocukları:

6.1.Buket.

6.2. Büşra.

  1. Orhan 2020 da vefat etti. Eşi İpsala İbriktepeli Asiye hanımdır. Eşinin vefatının ardından kışın kızlarının yanında yazın köyde yaşıyor. Sayıt aganın oğlu Orhan’dan da üç torunu var. Esin, Esra, Semra onlar da köyümüz dışında evlilik yaparak köyümüzden ayrıldılar.
  2. Süleyman.

Gençlik yıllarında köyümüzden ayrılıp İstanbul’da yaşadı. Daha sonra Yalova’da evlendi ve yaşadı. Eşinden ayrıldıktan sonra  köye döndü. Köyde vefat etti.

3.1. Kızı Mürvet Uzunköprü’de evlidir. Eşinin ismi Ahmet Çakina.  İki çocukları var.

3.2.1. Alkım  Ankara’da yaşıyor.

3.2.2.  Asrın.

3.2. Oğlu Melih- Tuzla da yaşıyor.  İsmet Eşinin ismi.  İki çocukları vardır.

3.2.1.  Şevval

3.1.2. Mert

  1. Hatice, Kırcasalih’ten Abdullah Özen ile evlidir. Otobüs şoförü olan Abdullah eniştemiz köyümüze sık sık gelmekteydi. Üç çocukları vardır.

4.1 Metin, Ömür ile evlidir. Uzunköprü Belediyesinde Emlak servisinde veznede çalışmaktadır. Uzunköprü’de evi olan köylülerimiz yılda bir veya iki defa emlak vergilerini yatırırken kendisi ile karşılaşmaktadırlar. İki çocukları vardır.

4.1.1. Sedef (evli). Eşinin ismi Salih’tir.

4.1.2.Seda.

4.2. Selma.

4.3. Kemal.

Kısacası onca bolluktan bugünkü yokluğa evrildi köyümüz hanelerinin çoğu gibi onların hanesi de. Yunanistan’da bin dokuz yüzlerin başında başlayıp Adasarhanlı’da süren ve son bulan hayatı gibi hanesinin de kapanması ile son buldu diyebilirim. Uçak olarak değilse de torunu Nigar ve eşi Nida Terzi köyümüzde arsa almışlar. Ömürleri yeter planları uyarsa aldıkları bu arsaya bir ev yapıp emeklilik dönemlerini köyde geçirmeyi düşünüyorlar onun soyundan. Allah gönüllerine göre versin inşallah. Belki olur belki olmaz, belki görürüz belki göremeyiz tersine göçü. Onu da zaman gösterecek bizden sonrakilerin yaşanmışlık ve anılarında görülecektir onlar da.

Not: Yazıyı ilk yazmaya başladığım on beş gün içersinde çok şeyler yaşadım, çok şeyler kazandım, çok da eksildim, annemin kaybının acısını yaşadım en önemlisi de. Hayata devam ettiğimiz gibi yazıya da bugün devam edebildim ancak.

                                                                                                                                             17.03.2023

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir