ÇORBACILAR
Sabri/Emine ÖCAL Emine hanım köyümüzden Hoca Osmanlar (Güngörlerin) sülalesindendir. Ahmet, İbrahim, Süleyman, Cemile, Ürfet’in halalarıymış.
Üç erkek çocukları vardır.
S.1: Yakup. Yakup aga köyümüz halkından Mutullahlardan Asiye hanımla evlidir. Yakup – Asiye’nin beş çocuğu vardır.
Y.1. Fatma. Köyümüz halkından Ramadanlardan Beyhan Ergen ile evlidir. Onların iki kız çocukları vardır. Yıl 1985. Delikanlı çağımız. Beyhan Fatma’yı görüp beğenmiş. Acaba teklif etsem sevgilim olur mu? Aşkıma karşılık verir mi? Falan diye düşünüp duruyor. Bizde bir söz vardır, “Arpacık kumrusu gibi düşünüp durmak”, yerine teklif et olursa olur, deyip verdim gazı. Oldu da. Bir zaman isteştiler, sonra işin oluru varmış ki dünür gidildi, söz, nişan düğün, derken evlilik. İyi ki… Her işte bir hayır vardır. Taaa Karan’a kadar uzayıp gitti mesele.
F.1. Bilgen. O turizm branşında okudu ve Antalya’da iş buldu, eş buldu; evlendi yuvasını kurdu. Allah mesut bahtiyar etsin Bir kız çocukları vardır.
Bil.1. Eliz
F.2. Gülben de okudu. Edirne’de çalışıyor. Köyden Keçi Hasanlar sülalesinden Hasan Keçi ve babaanne tarafından akrabamız Mualla Keçi’nin oğlu Hüseyin Atalay ile evlidir. Karan isminde bir erkek çocukları vardır.
Y.2. Fatiş. Köyümüz halkından Koca Ömerler lakabıyla bilinen Ömer- Refiye Özcan’ın en küçük çocukları İbrahim ile evlidir. Onların da iki çocukları vardır.
Fa:1. Emir. Büyükaltıağaç kökenli Uzunköprü’de doğan Gözde ile evlidir. Ada isminde bir çocukları vardır.
Fa.2.Ömer askerlik görevini tamamlayıp geldi. Çerkezköy’de yaşamaktadır.
Y.3.Erdal. Adapazarı, İstanbul, Tekirdağ üçlüsünde mekan tutmuş Boşnak asıllı bir ailenin kızı Şeyda hanım ile evlidir. Çerkezköy’de yaşamaktadır. En çok ovada, Şağla bölgesinde tarla komşumuz oluşlarıyla tanıdığım, sessiz sakin, güler yüzlü bir kardeşimizdi. Üç kız çocuğuna sahip bir aile kurdu gurbette. İlk defa pek çok gencimiz gibi tek başına gitti, bekar odalarında, daha sonraki süreçte önce küçük bir evde kız kardeşi ile kaldı, daha sonra anne baba da yanlarına gelince aile orada toplanmış oldu. Köyde evli kardeşler artık onlara ayak bağı olmayacağından bir birlerine ihtiyaç kalmayınca Çerkez, ana vatana dönüşmüş. Orada kendilerine bir ev almışlar. Anne babası vefat etti geçen zaman içinde. En küçük kardeş Dilek de Erdal’dan bir yıl sonra evlenip yuva kurmuştu. Üç çocukları dünyaya gelmiş.
Er.1. Sude. O çalışma hayatının içinde Çerkezköy’de ilaç sektöründe.
Er.2. Tuba. Lise öğrenimini sürdürüyor.
Er. 3 Almina. Ailenin en küçük üyesi.
Y.4. Emine. Komşumuz İzzettin-Refiye Güner çiftinin üç çocuğundan en küçüğü Ahmet ile evlidir. Bayağı bir hikayesi var aslında bizde kalsın. İyi kızdır Emine kardeşimiz, gelinimiz, Allah ondan razı olsun. Ağabeyi önce Uzmanlık sınavlarında başarılı olduğu halde olmamış, olamamış. Trakya’da anneler evlatlarını kıyamaz hele de bir evin biricik oğlu ise evin, ailenin sigortasıdır hanede kalmalı hanenin ve soyun devamını sağlamalıdır. Kıyamamışlar göndermemişler. Köyde kalmak da ekonomik olarak geleceği parlak bir getirisi olmayınca mecburen çalışmak üzere köyden Çerkezköy’e gidiş olmuş. O sırada Ahmet kardeş için Emine kıza talip olunmuş
-Abisi var, olmaz falan dense de sonunda her işte bir hayır vardır, daha iyisini mi bulacağız denmiş ve söz kesilmiş. Sonuç 1995 yılından bu yana süren bir evlilik. İki şahane evlat… Ve alınan hayır dualar. Azıcık aşım, ağrısız başım. Dar yaşar, keyifli, mutlu yaşarım, deyip köyde hayatlarını, en azından şimdilik, sürdürüyorlar. Hayat ve gelecek ne gösterir onu zaman bilir. Neredeyse otuz beş yıl emekli olayım köye olmasa da Edirne’ye Uzunköprü’ye dönerim hayalim vardı, kaldık İzmit’te.
Ahmet ve Emine’nin iki çocukları vardır.
E.1. Kızları Selsebil, Yüksek okul mezunu ve iş hayatına çoktan atıldı. Keşan’da bir mobil iletişim firmasında çalışmaktadır.
E.2. Oğlu İzzettin Edirne’de okumaya başladı lakin iki yılın ardından bu iş bana göre değil deyip vazgeçti. Yazları köyde babası ile çiftçilik yapıyor kışın Edirne’de yaşıyor. Tarlaya giderken yüzünün gülmesi bize yetiyor.
5. Dilek. 1999 yılında Çerkezköy’e taşınmış ve işe girmiş olan enişte İbrahim evini de oraya taşımış. Madem köyde artık yapacak çok fazla iş yok, herkes Çerkezköy’de sanayinin çarkları arasında iş güç sahibi oluyor, her giden kendine uygun bir iş bulup gelir elde ediyor o zaman ben de gideyim bari, deyip uzun uğraşlar sonucu anne baba ikna edilir. Erdal abi zaten oradadır ve iyi kötü bir işte çalışmaktadır. Ne var ki 99 depremi ve bazı uyumsuzluklar sonucu İbrahim Özcan ve ailesi köye dönünce Dilek de tek başına kalamayacağına karar verince köye geri döner.
Köyde kısa bir süre yaşayınca maalesef orada yaşamanın gelecek için bir fayda sağlamayacağının anlaşılmasından sonra teyzesinden kuzeni Ayşe ile Çerkezköy’e gidilir ve orada tekrar bir ev bulunur, işe girilir hayat tekrardan başlar. Agabeyi Erdal da yanlarına taşınır. Yeni bir düzen kurulur. Bu artık kalıcı düzendir. Dönüşsüz gidiştir. Çünkü kısa bir süre sonra pek çok ailede olduğu gibi “madem bize ihtiyacı olan çocuklar orada, ocak tütüyor, yemek kaynıyor biz de oraya gidip hep çocuklara sahip çıkalım, hem gidere ortak olalım” deyip aile Çerkez’de toparlanır önceki evlenip giden, yuvan kuranlar fire vermiş olsa da.
2000 yılında girdiği iş yerinde tanıştığı Engin beyle tanışır. Engin damat Kapaklı’nın yerlisidir. Şimdiye kadar görüştüklerim içinde Kapaklılı tek kişi. Gebze’de 18 yıl kaldım hiç Gebze’li tanımadım, İzmit’te aynı kaderi yaşıyorum. Sanayi bölgeleri böyledir. Herkes bir yerden gelip mekan tutmuştur oraları, oranın yerlileri kaybolmuş, asimile! olmuşlardır adeta, hatta kendileri de biz nereliydik, deyip onlar da kökenlerini araştırmaya başlamışlardır.
2003 yılında nişanlılık ve ardından evlilik gelir. 2004 yılında tek evlatları Tolga dünyaya gelir. Artarak devam eden bir Çerkez hayatı sürer gider.
Tolga bu yıl Üniversite hayatına adım atıyor inşallah hayırlısı ile. Anne babadan hayli uzakta Mersin’de. Allah yar ve yardımcın olsun Tolga.
İBRAHİM. Köyümüz halkından Sarvan Şakir namıyla bilinen Şakir Kılıçer’in … çocuğundan en büyüğü Şakire abla ile evlidir.
Şakir ağa aslında birkaç sayfa tutacak bir yazının konusudur. Lakin onun hakkında bana bilgi verecek insanları da birer ikişer kaybediyoruz. Hayatı en dipte yaşamış lakin pes etmemiş insanlardandır.
İbrahim – Şakire’nin iki çocuğu vardır.
İ.1. Sabri- Sevgül ile evlidir. İki çocukları vardır.
S.1. Samet. (Rahmetli)
S.2. Bensu. Lise öğrencisidir.
İ.2. Ümran.
NAZİF. Yaya İbrahim’in kızı Emine hanım ile evlidir. İki çocukları vardır.
N.1. Emel. Köyümüz halkından Mustafa Sessiz’in oğlu İsmail kardeş ile evlidir. İsmail benim adamlıkta on üzerinden on puan vereceğim kardeştir. Bu da benim yazılarımda duygusal yanımı yada duygusallık dozumu bir türlü ayarlayamadığımdır. Öyleyim. İnsanların hepsi sevilip sayılmaya değerdir. Herkesi olduğu gibi kabullenmek tamam ama bazılarını daha çok seviyorum o kesin. Sevdiğim insanlar karşısında da duygularımı açıkça ortaya koyuyorum. İsmail için beni görüp yanıma gelip hal hatır sormak en doğal harekettir. Bunu hiç sektirmez. Hatta işini bırakıp yapar bunu sonraya bırakmaz, kafasını başka yöne çevirip görmemezlikten hiç gelmez. Her zaman müteşekkirim.
Emel-İsmail’in iki çocuğu vardır. Gençlerimizle ilgili yazılarımızda bu iki gencimizi tanıtmıştık.
E.1. Meryem.
E.2. Mustafa.
N.2.NACİ. 1976 doğumlu. Henüz ortaokul son sınıfta olduğum yıl doğmuş. Dayısının bakkal dükkanı işlettiği yıllarda dükkanda duruyordu, olarak hatırlıyorum. Efedi, sakin adamdır babasına çekmiş. Belki de annesine. Annesini yakinen bilip tanımam. Sadece rahmetli Metin kardeşin ablası olarak biliyorum. Naci geçtiğimiz yıl ovada ilk çeltik biçtiren kişi olarak bende yerini aldı. Naci Küplü’den Remziye hanım ile evlidir. İki çocukları vardır.
N.1. Emine. Edirne’de sağlık sektöründe çalışıyor.
N.2. Sümeyye. Liseyi Tekirdağ’da iki yıl, iki yıl da Edirne kolejinde olmak üzere okumuştur. Lisenin ardından Trakya Üniversitesi- Mimarlık Fakültesini kazanan yeni Üniversiteli gençlerimizdendir. Allah zihin açıklığı versin hepsine. Başarılar diliyorum.
12.09.2024/İZMİT